Kral Charles’tan Kanada Parlamentosu’nda Trump’a Mesaj: “Kanada, Kanada Olarak Kalacak”

Kral Charles’tan Kanada Parlamentosu’nda Trump’a Mesaj: “Kanada, Kanada Olarak Kalacak”

Kral Charles’tan Kanada’da Güçlü Mesaj: “Kanada, Kanada Olarak Kalacak”

 

İngiltere Kralı III. Charles, resmi ziyareti kapsamında bulunduğu Kanada’da, federal parlamentoda yaptığı dikkat çekici konuşmayla gündeme oturdu. Kanada’nın egemenliğine güçlü bir vurgu yapan Kral Charles, “Kanada’nın, Kanada olarak kalacağını” belirterek ülkenin bağımsız yapısına ve ulusal kimliğine olan desteğini dile getirdi.

 

Konuşmasında herhangi bir isim vermemekle birlikte, ABD eski Başkanı Donald Trump’a dolaylı göndermelerde bulunan Kral Charles, “Demokrasi, çoğulculuk, hukukun üstünlüğü, kendi kaderini tayin hakkı ve özgürlük, Kanadalıların sahiplendiği değerlerdir” ifadelerini kullandı. Bu sözleri, parlamentoda bulunan milletvekilleri tarafından alkışlarla karşılandı.

 

Yaklaşık 30 dakika süren konuşmasında Kral Charles; konut krizi, çevresel sorunlar, yerli halkların karşılaştığı zorluklar ve sınır güvenliği gibi Kanada’nın karşı karşıya olduğu önemli meselelere de değindi. Kanada’nın güçlü, özgür ve kendi yolunu çizen bir ülke olduğunu vurgulayan Charles, bu sorunlarla mücadelede kararlılığın önemine dikkat çekti.

 

Kral Charles’ın bu açıklamaları, eski ABD Başkanı Donald Trump’ın Kanada’nın “ABD’nin 51. eyaleti olması gerektiği” yönündeki tartışmalı açıklamalarına bir yanıt olarak değerlendiriliyor. Trump, daha önce yaptığı konuşmalarda, Kanada’ya verilen ekonomik desteklerin ancak bu ülkenin ABD’ye katılması durumunda anlam kazanacağını öne sürmüş, iki ülke arasında sınırların kalkması gerektiğini savunmuştu.

 

Bilindiği üzere Kral Charles, aralarında Kanada, Avustralya ve Yeni Zelanda’nın da bulunduğu 16 ülkenin sembolik devlet başkanı konumunda bulunuyor. Ancak Kanada gibi anayasal monarşiyle yönetilen ülkelerde kraliyet, esas olarak sembolik ve birlik simgesi olarak kabul ediliyor.

 

Charles’ın Kanada Parlamentosu’nda yaptığı bu tarihi konuşma, ülkenin egemenliğine olan bağlılığını bir kez daha vurgularken, küresel siyasette artan popülist söylemlere karşı dikkat çeken bir duruş olarak değerlendiriliyor.